melihkagan

part57

@javine benle mi?

bu arada 5 dk ya geliyorum, yerlerimizi alalım
..iki üç çalıştan sonra açtı hemen.. daha ben alo demeye varmadan,

"naber, ne oldu?" dedi kuşkulu bir sesle.. şaşırdım,

"ne..iyii..bir şey olmadı ya nabıon diye arayayım dedim (:"

"hıı..iyi bende..sen aramazdın da pek, şaşırdım öyle adını görünce.."

bak şimdi..bak..

tsigalko aramaz..

tsigalko siklemez..

tsigalko eve çağırmaz..

tsigalko ulaşılmaz..

..ya... ya arkadaşım salak mısınız lan siz?..ne alakası var? nerden, neye dayanarak yakıştırılıyor bu sıfatlar bana? neye göre bu lafları yemek zorundayım ki ben?..hatırlarsınız, geçen sefer de bana "hiç evine davet etmiyorsun" demişti..ki, bu lafı dediğinden 1-2 hafta önce, hatta ilk olarak onu çağırmıştım eve yerleşince..

şimdi de aramazsın diyor..hey allahım ya..öldür de cennette git..iyi amına koyayım.. tsigalko aramaz.. çok süper bir insanım ben, o yüzden siz vasatları ancak işim düşünce arıyorum işte naparsın.. cık cık cık..

sinirlendim ama belli etmedim, çünkü alttan alması gereken taraf benim zira geçen akşam biraz hanzoluk ettim biliyorsunuz,

"aşk olsun nilay..ne zaman aramadım?..nerdesin?"

"aramıyorsun tabi? arama kayıtlarına baktırtma şimdi bana.."

"aman aman bakma.."

"yurttayım ya nerde olcam.. yatıp yuvarlanıyorum işte.. sınav sonrası yorgunluğu.."

"..hmm.. doğrudur..şey sorucam ben sana..iyi miyiz? (:"

biraz durdu.. herhalde nasıl bir laf sokacağını, nasıl bir ironi ile bana ayar vereceğini düşünüyor..

"sana sormak lazım, beni istemeyen sensin?"

ses tonundan ne derece ciddi olduğunu anlayamıyorum ki aq..sikicem..bu telefon konuşmalarını, msn yazışmalarını hiç sevmiyorum..

"istemem mi ben seni yaa x) ..dün akşam başka bir durum vardı..ona canım sıkıldı..sen de öyle ısrarlı sorularla şey edince.. sana şey ettim ben de, kusura bakma.."

"ney ettim?"

"üstüme gelince be işte.."

"üstüne geldim?"

"üff tamam nilay.. özür dilemek istedim işte.. kafama takıldı.."

"kesin gece de uyku tutmamıştır bu yüzden demi?"

evet pek uyuyamadım ama sebebi bu değildi..

"aynen, sorma..bak hala esniyorum.. aağğğğğuuhh"

gülmedi esprime..

"özür dilemek için aradın yani?"

"evet..ama aynı zamanda bir şey daha var.."

"ne istiycen?"

hehe..lan nilay.. kız biliyor abi..

"bana gelsene işin yoksa?"

"sana?.."

"hee..ne var la ilk defa mı çağırıyoz? ona da öyle de de hepten gıcık olayım (:"

"ne zaman?"

"hemen, şimdi gelebilirsin? sen ne zaman istersen.."

"... "

"ne oldu işin mi var? hani yatıp yuvarlanıyordun?"

"... bu günü not alıyorum bir dakika.. tsigalko, aynı gün içinde beni hem aradı, hem beden özür diledi, üstüne bir de evine davet etti.. kesinlikle tarihi bir an (:"

gülmeye başladık..

"hey allahım ya..böyle duyan da, çok soğuk, yoz bir insan sancak beni, bunu böyle başkalarının yanında söyleme de nilay, herkes bilmez senin gıcıklık yaptığını, ciddi sanarlar..(:"

"peki.. geliyom o zaman ben, bir saate gelirim?..bir de, kafanı bi kontrol etsene sen, şişlik filan var mı? bir yere vurmadığından emin olmak istiyorum"

"nilayyyy!.."

"x).."

"tamam bekliyorum hadi, görüşürük (:"

"görüşürüz (:"

kapattım telefonu, masanın üzerine koydum, kendim de yatağa atladım..ee işte.. nilay abi..ne de olsa nilay yani..bak, kız gene her başım sıkıştığında, aradığımda, çağırdığımda yanımda.. valla başkası çekmez bu kahrı.. nilay gibisi yok..bu lafı, belki çok kullanıp, sağa sola salça ettim, değerini düşürdüm ama, "iyi ki varsın" be nilay.. harbiden iyi ki hayatımdasın..
@bartomelow jojo..off of..hiç sorma oraları, ben de en çok o tip kısımları yazmak istiyorum da, her şey sırayla.. daha günlükte olsun, aklımda olsun, yazmayı düşündüğüm öyle şeyler var ki..cidden benim de ağzımın suları akıyor anasını satayım x)

güzel bir şey yazmak.. okunduğunu bilmek daha da güzel, gözlerinize sağlık
biraz nefeslendikten sonra ortalığı toparladım, geceden kalanları yıkadım, dün gece de burada birilerinin olduğuna dair kanıtları yok ettim (:

gerçi, bilhassa, ne kadar camı açarsam açayım, kadın kısmısının kokusu çıkmıyor odadan, geçen de bahsetmiştim bu konudan, ne sürüyorlar, be parfümü kullanıyorlar, yoksa doğaldan mı böyledir bilmiyorum ama, bildiğin yapışıyor kokuları, siniyor değdikleri, dolaştıkları her yere..ha, benim buna bir itirazım var mı? yok..ne güzel mis gibi..ama gerek bizim gruptan olsun, gerekse ortak tanıdıklarımız ve benim de arkadaşım diyebileceğim adamların olsun, odaya girdikten bir kaç saniye sonra yüzlerinde belli belirsiz oluşan yavşak gülümsemelerden de gına geldi..

o kadar çarşaf değiştir bilmem ne yap hikaye.. kız kokusunu atamıyoruz odadan..en sonunda glade alıcam bir tane fıslasın dursun..o zaman da minibüs gibi kokacak içerisi..ne yapsam bilmiyorum..

neyse, gene şöyle bir havalandırıp toparladım odayı, hala elif kokan yastığımı şöyle bir içime çektikten sonra (oyhş..) yorganı üzerine atıp etrafını kapatarak maskelemeye çalıştım..

kızların da burnu iyi koku alır, hele ki söz konusu olan bir tanıdıkları, arkadaşları ise..ve söz konusu kız, şerlok holms nilay olunca (biliyorsunuz mineyle çıkarken, arkamdan tolgayla çevirdikleri işleri) biraz daha dikkat etmek lazım.. dökülmüş saç maç yok demi lan etrafta?..benimkiler var.. açık kahve.. aman, siyah olmasın da..

tolgaya da bir uğrayayım dedim, nilay geliyor diye haber vermek için, baktım odasında yok..ben odamı toparlarken çıkmış.. aşağıdadır..

lan ibneler, gülmeyin, sikiş için zemin filan hazırlıyor değilim..

(kızı çağırdı.. duygusal konuştu, duygusal düşündü, tolga da yokmuş..ooh.. kesin çakacak bu birazdan..)

akıllı olun.. yalarım..

mutfakta kalan son bardakları çalkalarken telefonum çaldı..

noldu lan, nilay,gelmekten vazmıgeçtin yoksa? 

hemen elleri suya tutup koştum açmaya, arayan elif?

bir şeyini mi unuttu bu, diye düşünüp açtım,

"alo, elif?"

"selam (: ben vardım evime, bir arayayım dedim naptın diye (:"

"haa..iyi..iyi yapmışsın (:..görüşmeyeceğiz dediysek, aramayacak da değiliz ya? demi? :p"

"aynen aynen, zaten ben de bu şekilde zamanı geçiririz diye düşünüyorum (:"

ha siktir sıçtık..

"anladım, hatta numaramı da şey diye kaydet, 0 900.. x)"

"hahaha.. çatlak ya..(:..bir de şey diyecektim... bu tolgaya filan yakalandık ya hani.."

"hıı, ben konuştum onunla.. demiştim ya zaten, bir şey olmaz diye, tolgadan çıkmaz yani, merak etme (:"

"tamam tsigalko, sağ ol..çıkmaz inşallah, güveniyorum ikinize de..çünkü biliyorsun... ortak arkadaşlarımız, sonra benim arkadaşlarım.. seninkiler... çok sorun olur bizim için... anlamalarını beklersin aslında ama, anlayamazlar... mine zaten bir daha yüzüme bile bakmaz.. nilay da öyle, ikimize de posta koyar... sonra benim diğer kızlar... üff... ne kadar salakça şeyler bunlar ya.."

"evet.. haklısın..bence de..nelerle uğraşıyoruz..ama insanoğlu işte.. arkadaşlık ilişkileri bilmem neler.. duygusal durumlar.."

"öyle..ya bi de, çok toy bu kızlar yani.. biraz biliyor olsalar, anca salak salak erkek muhabbeti yapsınlar, gülüşüp dursunlar... onun haricinde daha çocuk hepsi.. hele nilay filan.. bebek daha.. çok saflar..bu kızların sevgilileri de oluyor ama, ben öpüştüklerini bile sanmıyorum... zaten mine var ya, senden sonra daha kimseyle çıkmadı biliyor musun (((:" deyip arsız bir kahkaha attı..

ben de gülsem mi ağlasam mı şaşırdım.. hani, söyledikleri hem komik, hem de böyle, ezer gibi değil de, içinden geldiğince, sanki garipser gibi anlatıyor, ses tonu filan, komedi..

ama bir yandan da bahsettiği kızlar benim arkadaşlarım, ya da eski sevgilim vb..en son şey dedim,

"eheh.. neyse o konulara girmeyelim.. herkesin özeli kendine..(: ..ama biz işte biraz dikkat edicez dediğin gibi..ben sana uyarım, nasıl istersen öyle buluşuruz, konuşuruz, takılırız.."

"tamam.. bana sanki pek ayrı kalamayız gibi geliyor ama neyse (: ..öpüyorum tekrar, görüşürüz"

"hayırlısı olsun ya x) ..öptüm ben de"

yüzümde ekşi bir ifadeyle kapattım telefonu.. hala gülmek-gülmemek arasındayım.. hakikaten, ne biçim insanlar var lan bu dünyada?

şimdi bakıyorsun, elif.. nilay..mine.. merve..bilmem ne..

bunlar hep aynı tayfanın kızları, diyorsun ki, hepsi birbirine benziyor işte.. hepsi normal, bildiğimiz kızlardan, hepsi allahın bi kulu..

ama içten içe, öyle farklılar ki..kafa yapıları.. akıllarından geçenler.. kalplerinden geçenler.. yaşadıkları..yaşamakta oldukları... yaşayacakları... 

o kadar başka ki..

ve beş parmağın beşi bile bir değilken, bizler onları, sırf dış görünüşleri benzer diye aynı kategoriye koyuyor, aynı çatı altında topluyoruz..ne büyük yanılgı..

öyle farklı ki insanlar... ne kızlar var..ne adamlar var... ne insanlar var arkadaş... öyle acayip karakterler, öyle marjinal tipler..

insan diyoruz, kadın diyoruz, erkek diyoruz..

türk kızı, türk erkeği diyoruz da..

hani her bir insan evladı için, ayrı başlık açsak, ayrı kategori yazsak yeridir..

benzemiyor be arkadaş.. kimse kimseye benzemiyor..bir biz var ki bizden içeri.. kimseyle bir olmuyor..
..elifin, bizi ve yaptıklarımızı meşru göstermek için kendi etrafımızdaki diğer kız ve erkekleri bir nevi aşağılamasının ardından, şimdi ben de, 10-15 dakika içinde, o hor görülen tayfadan olan ve aynı zamanda en iyi kız arkadaşım olarak düşündüğüm, nam-ı diğer "bebek nilay" ı ağırlayacağım..

doğrusu önce arkadaşından konuşanı dinleyip, gülmek, ardında da o kişinin yüzüne sanki hiç bir şey olmamış gibi bakma pek bana göre değil.. daha şimdiden utanç duymaya başladım bile, ensem yanmaya başladı, yanaklarım kızardı..

gerçi, nilayın, o kadar da bebek olduğunu düşünmüyorum ben.. tabi ki karakter ve kafa yapısı olarak, zamanımızın modern orospuları ve aşifteleriyle boy ölçüşemez ama, masum da değildir..kim masum ki?..söyleyin, hanginiz tam olarak masum? hayatınız da hiç mi kalp kırmadınız? 

kırdınız..o halde masum değilsiniz.. çünkü birini üzdünüz..

hayatınızda hiç mi kalbiniz kırılmadı?

..kırıldı..o halde masum değilsiniz.. çünkü birinden nefret ettiniz..

masum değiliz.. kurban da olsak, avcı da olsak..

o yüzden, bence hiç kimsenin olamayacağı gibi, nilay da o kadar masum değildir..ha, belki şurdan biraz kurtarıyordur, kendisi henüz potansiyelinin farkında değil, yani, elindeki gücü anlayabilmiş değil, ya da kıymetini bilemiyor.. çünkü nilay harbiden güzel bir kız.. şöyle zaman geçtikçe, tanıdıkça, bakıyorsun da, hem içi, hem dışı güzel.. baya baya hoş bu kız diyorsun.. hatta, ben en başta nasıl oldu da asılmadım bu kıza şaşıyorum..her halde ayşen in zehirinin etkisinden olsa gerek..

o zamanlar gözüme baklava bile güzel gözükmüyordu zira (ki ben baklava için adam pıçaklarım, o kadar seviyorum)..ama nilay pek de bu yönünü kullanan, kullanabilen bir kız değil..bir kere toy sahiden de..tecrübesiz.. bana anlatmıştı işte.. tolgadan önce, sadece bir tane sevgilisi olmuş, lisede..eh, onunla da ne yaşayabilirsin ki? yani lisedeki aşktan, sevgililikten, çıkmaktan ne olur?

anca böyle, karşında, hormonal dengesi kayık, ekstra azgın bir kaşar olacak, sen de über bir pezevenk olacaksın ki, aranızda bir şeyler geçebilsin.. yoksa öbür türlü, lisede geçen "şöyle çaktım hacı.. böyle yatırdım" hikayeleri bana biraz hurafe geliyor ne yalan söyleyeyim.. çünkü kolay bir iş değil, o "çakmak" dedikler.. hayatımda ilk defa 19-20 yaşımda "çaktım"..ve biliyorsunuz, karşımda buna her anlamda bir hazır bir kadın, bende ise yarı yarıya gidik, alkollü bir kafa olmasına rağmen, resmen dizlerim titremişti... 

bambaşka bir şey..o, "çakmak" dedikleri..p0rno izleyim 31 çekmeye benzemiyor..ya da yastık sikmeye..

..neyse..ve evet, nilay.. bakalım ne zaman içindeki gücü açığa çıkarıp tehlikeli kadın olmayı.. daha doğrusu, "kadın" olmayı deneyecek..er ya da geç, herkes öğreniyor.. kimi 15 inde, kimi 25 inde..bir şekilde keşfediyoruz, tanrının bizlere bahşettiği silahları kullanmayı.. aklımız ermeye başlıyor.. gücünü anlıyor, saygı duyuyor ve o gücü, insanlar üzerinde kullanmaktan keyif almaya başlıyoruz..

insanoğlu olarak, bizler, yaradılış gereği, eziyeti, işkenceyi seviyoruz... ha, gücü ve yüreği yetenler ve akli dengesi yeterince bozuk olanlar, bunu fiziksel olarak yapıyor... geri kalan %99.99 luk kısım ise duygusal olarak..

ama bir şekilde hepimiz işkence ediyoruz..ya da işkenceye uğruyoruz.. bunlardan keyif alıyoruz..

doğamızda var..
panpalar son 2 part olsun..
bana 15-20 dakika gibi gelen bir süre sonunda telefonum titredi..bu gün susmadı zaten amına koduğumun..

nilay, "geldim ben, ama hangi apartmandı tam emin olamadım 
* " yazmış,

tolganın odadan geçip terasa çıktım, 5. kat.. insanlar gta 2 deki gibi gözüküyorlar ama yine de nilay olduğuna inandığım bir noktaya doğru çığırdım,

"nilaaaaaağğyyy??"

duymadı... bi daha..

"nilaağğğğhhaseffbxs"

sikicem.. çok da bağıramıyorum ayıptır diye..

telefonu içerden alıp tekrar geldim, aradım,

"alo.. hişş kız.. nerdesin sen?"

"hah..ya ben geldim ama.. hangisi sizin apartmandı?"

"bak ben terastayım bi kafanı kaldırsana?"

"tamam"

aşağıdaki insan evladının kafası hala yerde olduğuna göre..bu nilay değil..

"kızım yanlış gelmişsin? hangi sokaktasın sen?"

"ya..burda.. fırın var.. trabzon vakıf makıf yazıyor?"

"vakfıkebir..(amk kültürsüzü)"

"he neyse işte.."

"bir alt sokaktasın güzelim" deyip tarif ettim kısaca, nihayet geldi.. kaç kere geldiği evi bulamıyor hırbo..

karşıladım, artık trip yapmıyor yüzünden anladığım kadarıyla, hemen sarıldık ettik, içeri geçirdim, çok mutlu, lan bu kadar sevineceğini bilsem her gün çağırırdım (:

"napıyon? çabuk geldin (:"

"iyi ya..çağırdın geldik işte be (:..gidiyim istemiyorsan, bir on dakka sonra geri gelirim"

"hehehe.. bişeyler yemiş miydin? yoksa var yemeğim?"

"ayy.. hemen gene gösterdi ev sahibi şefkatini..yok canım sağ ol..sen bir an önce derdine geç de derman olalım (:"

"ne derdi ya?"

"ee..bir derdin yok mu? ya da konuşmak istediğin bir şey?..ne için çağırdın beni?"

artık ağlıycaktım sinirden..eh be nilay..

"yaaa nilayy!..valla ağzının üstüne vurucam artık haaa!..kızım illa bir derdim mi olması lazım senle konuşmam için?"

bu gülmeye başladı, bir yandan da sahteden bir savunma pozisyonu hani ben dövücem deyince..

"ne biliyim bee (: ..öyle hemen gel deyincee.."

"yanımda olmanı istedim?" dedim sesimi alçaltıp gırgırına seksi bir hava vererek, "seni özledim? sebepsizce gelmeni istedim? olamaz mı??"

"uu..çok etkileyicisin bebeğim.. böyle devam edersen karşı koyamayabilirim x)..ne diyordun sen böyle konuşanlara?"

"gece yarısı radyocusu gibi" dedim gülüp sesimi düzelterek

"hah (: ondan işte"

biraz durduk.. sonra, "ama cidden, öyle, belli bir sebebi yok yani..bu günü senle geçirmek istedim.. akşam dışarı da çıkarız istersen?"

"hıı.. teşekkür ederim ya..iyi düşünmüşsün, vicdan azabı işte, insana neler düşündürtüyor x)"

"nilay!"

"tamam tamam sustum :p"
bu ne kadar, yapma etme dese de, ben gene klasik misafir ağırlama seremonim olan bol abur cuburlu, tepsilerimi hazırladım.. kuru kuru gitmiyor be abicim?
harbi diyorum.. böyle, biriyle konuşurken, hatta bir şeyler yazarken, okurken bile, hep yanında da yiyip içmek geliyor içimden.. zaten onun bokuna bir ara 80 küsür kilo oldum ya son sene.. neyse..

ortada belli bir mevzu bulunmayınca, epey dallı budaklı muhabbetlere giriştik, internet de önümüzde olunca, konular bitmek bilmedi, nihayetinde de dönüp dolaşıp ikimizin özel hayatlarına geldi..

işte nilayla konuşmanın bir yönü de bu..nilayla, aşk-meşk hatta cinsellik dahil, her şeyden konuşabilirsiniz, ama öncesinde muhabbetin altını doldurmanız, etrafını donatmanız gerekiyor.. öyle direkt giremiyorsunuz konuya, ama direkt konuya girebildiğiniz kızlardan daha ileriye gidebiliyorsunuz..

kimilerine göre zaman kaybı, kimilerine göre klasik sınırların ötesini barındıran ve içinde gerçekten kuvvetli, ayrıca güzel şeylerin olduğunu bildiğim bir kız.. sanırım onu bu denli özel bir yere koymam ve kendimden bile sakınmamın sebebi bu..nilayı hak etmiyorum.. hatta bana göre dünya üzerindeki erkeklerin hemen hemen hiç biri henüz nilayı hak etmiyor.. tolganın hak ettiğini düşünmüştüm, kankam olduğu için, ama o da yüzümü kara çıkardı diyebiliriz.. kıymetini bilemedi kızın..

"sahi.. senin olayın neydi dün.. elifle konuşma ayarlarmanız, sonra senin o kızın arkasından kafeden koşup çıkman filan? (:..bak üstüne gelmiyorum.. anlatmak istersen yani (:"

(:..isterim" dedim anlayışlı bir şekilde.."elifle konuştuk, çünkü ondan bazı konular hakkında tavsiye almak amacındaydım.. keza o da aynı şekilde, benden öneriler istedi.."

"hıı... kız sevgilisinden ayrıldı biliyorsun değil mi?..1 senedir filan çıkıyorlardı, çok üzüldüm..bu erkekler var yaa... "

ben üzülmedim be nilay, kusura bakma (:

"hmm evet.. üzücü tabi..ya, olayı erkekler, kadınlar boyutuna çekme ama, genelleme yapma.."

"gayet de çekerim..ben çocuğu tanıyordum.. hatta gayet de iyi bir çocuktu..o böyle yaptıysa.. hadi onu geçtim, önümde daha başka, ""daha yakın"" canlı örnekler varr (:" dedi vurgulu vurgulu..

ben biraz bozuldum..ama ona değil.. yani,aklıma geçmiş zaman gelince..

"noldu.. pardon,tamam.. bunu söylemedim farzet (:"

"bir şey yok ya..neyse işte.. öyle..elifle olayımız o ..o kız da... o da öyle biri işte ya..ben de emin değilim daha ne olduğundan..o da benim ne olduğumdan emin değil.. saçma sapan hallerdeyiz.."

"muhabbetiniz var mı?"

"e herhalde.."

"haa.. yani kız sana tavır yapıp gitti kafedeeennn"

"günaydın (:"

"ya ne biliyim bee (: o kadar tahmin etmemiştim ben... vay vay vay sen.. adama bak.. gene rahat durmuyor, saman altından sularr, sellerr x)"

"yoo.. hiç de bir şey yaptığım yok.. kızım ne zamandır sevgilim olmadı, onu geç, doğru dürüst muhabbet ettiğim, o şekilde yaklaştığım insan bile olmadı yani.. tamamen yalnızım (:"

"sahi, ne zamandır sevgilin yok demi senin.. hızlı başlamıştın ama (: ..e tabi kız kalmadı ortada"

"nilay!"

"ne var be! (: konuşuyoruz işte.. hemen kızıyon sen de bugün.. kızmaya mı çağırdın beni?? (:"

"ya kızmıyorum da..devamlı şu geçmişi hatırlatıp yüzüme vurma..ben çok mu hoşnutum sanıyorsun.."

"tamam.. peki..haklısın..bir daha yapmam..ama şimdi düşününce şaşırdım, harbiden bayadır sevgilin yok senin x)"

"evet.. senin de yok?"

"e benim zaten yok canım.. olmaması doğal, ben kızım"

"ne alaka, asıl kızların daha çok oluyor, daha kolay buluyorlar? "kız"sınız sonuçta.."

"ben senin bildiğin kızlardan değilim şekerim, hahaaytt x)"

"cık.. manyak bu ya..(:..iyi işte sap sap takılıyoruz.."

"benim bir itirazım yok şahsen (: ..ama sana şeyi sorucam... hani, sevgilin yok ama.. böyle, etraftan düşündüğün kimse de mi yok? o ne olduğuna karar veremediğin kız hariç"

"yok yea.. gece yatınca düşünerek uykuya dalacak kız gelmiyor aklıma.. hiç böyle olmamıştı.. daha önce en az 2-3 tane birden gelirdi x)"

"hahahah... epey yalnızmışsın tamam.. cidden yok mu yani.. böyle etraftan.. hani..gözüne takılaaan..ne biliym, kim bu? dediğinnn.. (:"

"ne demeye çalışıyorsun.. kimden bahsediyon?"

"var mı yok mu söyle sen?..böyle yakın zamanlarda çevrene girmeye başlayan.. gözleri devamlı senin üzerinde olaaaannnnnn! x)"

"nilayy, bak çatlatma adamı.. kimden bahsediyorsun söylesene?"

"yuh bee... farkında değilsin yani öyle mi?..farkında bile değil misin??"

bir şey demeden omuzlarımı düşürüp sitem etmiş halde yüzüne bakmaya başladım.. kanser edicem bu kız beni..

"ya..dikkatini bile çekmedi mi?"

"haaayıııııııııırrrrr!!!"

"öff bağırma gerizekalı x)..tamam suss"

"ııııııırrrrrrrrrrrrrrr!!"

"ya tsigalkooo giderim bak.. kavga ediyoz sancak aşağıdakiler (: deli..sus"

"rrr!"

"tamam söylüyorum... ama bak..ben hiç bir şey söylemedim, tamam mı? öküzlük filan da edersen parçalarım seni?"

"kim?"

"duydun mu bak, benden duymadın? hatta bilmiyorsun hiç?"

"kimmmm???"

"gerizekalııı (:"

..telefonum yeniden titredi.. elif umarım sen değilsindir.. tamam anladım işte görüşmüyoruz, telefondan görüşcez, tolga ağzını kapalı tutacak vb. vb... 

yabancı bir numara..

mesajı açtım,

"selam tsigalko, burçin ben"

haaayydaaaa... bugün neremden kalktım lan ben?..
panpalarım.. güzel gözlerine kurban olduğum panpalarım,

bu gecelik ve bir sürelik, benden bu kadar, şimdi izninizle, yarından itibaren 1 haftalığına deniz-kum-güneş..bu inançlı kardeşinizin de 7 günlük oruç götüne girecek ama allah affetsin artık.. kafir stayla..

hepinize sevgilerimi sunuyorum, haftaya bu saatlerde devam ederiz diye umuyorum, arada mobilden girip "hayrina up up up" yazıcam x)

özel mesajlarınızı cevaplayıp yatıyorum, iyi geceler,

yorumlarınızı ek
sik etmeyin..
@marko marin, görüşüyoruz panpa
hayrına up up x)

herkese selamlar, ulan yarısı bitti tatilimin, çabuk geçen zamanı sevesim var.. 

krasic ve bo mccalebb gelmiş bu arada fenere iki gün tatile gidelim dedik, bi dünya savaşı çıkmadığı kalmış lan?! 

otel çok güzel piçler, önümüzdeki salı görüşmek üzere, bomba gibi geliyorum! (:
herkese iyi günler panpalar, bursadan selamlar (:

bu gece yazmaya başlıyorum hayırlısıyla, ayrıca bugün sözlüğe üye oluşumun 1. yıl dönümü, bunun şerefine hepinize benden şişme bebek! (:

gece görüşmek üzere
iyi geceler dostlar tekrardan,

deniz manzaralı balkonumuzdan yazıyorum (: ama devamlı etrafta dolananlar, gelen gidenler olduğu için pek konsantre değilim, yine de beş on dakika içinde yazmaya başlayacağım bakalım, bir deneyelim, olmazsa bizim muhteremler yattıktan sonra devam ederiz
http://fizy.com/#s/3xvisv 

önce komiğime giden bir entry oldu, ona cevap vereyim, bir panpamız "tam kız sana senden hoşlananan kızın adını söyleyecekken mesaj geliyor, tesadüfün bu kadarı" demiş, 

bence de valla bu kadar da tesadüf olmaz, zaten olmadı da (: belki yarım saat önce, belki yarım saat sonra, belki 10 dakika farkla gerçekleşen bu iki olayı, sırf ibnelik olsun ve daha da merak uyandırsın diye aynı anda verdim, yapcek bişey yok 
*

nerede kaldıydık..

telefon elimde, bir yandan da nilayı idare etmeye çalışıyorum..bu mesaj da ne ola ki şimdi..daha dün kıza "yapma, etme, gitme" dedim, güya poz yaptı, peki bu ne perhiz ne lahana turşusu?..burçin in her anlamda dengesiz bir hatun olabileceği ihtimali git gide kuvvetleniyor ve ben de, her geçen saniye biraz daha kuşku duymaya, soğumaya başlıyorum aramızdaki potansiyel elektrikten..

demin komiklikler yapıp, sıkıştırıp, üstelerken, birden bire durgunlaşmam nilayın dikkatinden kaçmadı,

"ne oldu?..kimden mesaj?"

..

"kampanya..mesajı.." deyip telefonu kapattım, tekrar masaya koydum..bir yandan da içim içimi yiyor, ne yazsam?, ya da yazsam mı? diye.

yeniden göz göze geldik nilayla, fazla yakınız birbirimize, ama aklımdan en ufak bir hinlik geçmediği için en azından ben rahatım, umarım o da öyledir..

baktım benden laf bekliyor, bu kez ısrardan uzak, bezgin bir tavırla son kez sordum, "ee nilay..paylaşcak mısın benle bildiklerini? merak ettim işte yeterince.."

güldü, şöyle hafif bir gerindi, oturuşunu değiştirdi.."eveeet..o zaman hala fark edemediğin! hayranını açıklıyorum (:"

valla benim gibi bir abaza bile hala fark edemediyse, o kızda sıkıntı vardır yani ama neyse hadi,

"benimle beraber seni dinlemeye gelen kızları biliyorsun demi? yurttan hani?"

"haa..evet? ee?"

"işte onlardan biri (:"

"hangisi?"

"bak o kadar seçenekleri azalttım senin için canım? hala mı tahmin edemiyorsun?"

"ya..nilay kusura bakma ama ben o kızların yüzünü bile doğru dürüst hatırlamıyorum ki bea..hatta ne yalan söyleyeyim, ben onları bilerek getiriyorsun sanıyordum yanında yanlarında iyice belli olmak için :p, senin yanında fark edilmiyorlar bile (:"

bir an sessizlik oldu, nilay önce gülümser gibi oldu, sonra vazgeçti, burun delikleri kıpraştı..ehehe, kıyamam la ben sana utandın mı kuzum?

"teşekkür ederim bitanem" dedi sakin bir şekilde..sonra da hemen ekledi, "ama niye öyle diyorsun ki, bence hoş kızlar..özellikle eda baya baya güzel kız..kumral olan hani..renkli gözlü??"

..ne diyim ki valla nilaycım..inan hatunlar aklımda değiller..tamam tanışmıştık etmiştik eyvallah, görsem de tanırım tabi ki ama..böyle söyleyince, hele ki isimden filan hayatta aklıma gelmezler..

"yeşil kazaklı olan mıydı o..eda dediğin? kızımız o herhalde (:"

"evett! evet işte, aynen bak hatırlıyorsun..bir de artistlik yapıyon haa..cool takılıcan ya (:"

"yok ya cidden aklıma gelmiyor yüzleri tam olarak ama evet o yeşil kazaklı fena değildi, memişler filan iyiydi..x)"

kısa bir "sapık şey" bakışı attıktan sonra,

"öyle..güzel kız eda bence, hem insan olarak da çok iyidir, acayip kafa kız, siz muhabbet de etmiştiniz biraz hatta??"

"doğrudur ya.." dedim bıyık altından gülerek..

o arada da burçin mevzusu haaala kafamda anasını satayım..yok dayanamıycam, ben şuna yazayım bir şeyler bari..

nilay ben pek bir şey demeyince,

"püff..keşke söylemeseydim..havandan geçilmez artık" diye kızgın kızgın posta koydu..
http://fizy.com/#s/3wne8t 

lan salak ne alakası var be, sanki ilk defa mı biri benden hoşlanıyor?..böyle deyince de çok götü kalkık olduk ama neyse... siz benim içimi biliyorsunuz nasılsa, yadırgamazsınız (:

telefonu elime aldım, hemen "slm burçin? numaramı kimden aldın? (:" yazdım.

"kampanyaya mı mesaj atıyon.." diyerek hemen gene sivriliğini konuşturdu bizimki..

"hee..yok rehberime toplu mesaj yolluyorum, eda benden hoşlanıyormuş diye, hava atıcam ya hani (:"

"salak.."

biraz rahatladım burçine mesajı atınca..sakin kafayla düşünmeye başladım..bir kız var..benden hoşlanıyor..ee..güzel bir şey bu? demi? bir insanın beni beğenmesi, ilgi duyması..cidden çok hoş..ayrıca bana karşı beslediği duygu da, şu yalan, ölümlü dünyanın en gerçek duygusu? değil mi?..gerçi aşık filan değildir elbette, sadece hoşlantı..ki bunda benim solist-nilayın arkadaşı falan filan olmamın da etkileri vardır..öyle saf bir sevgi değildir karşımdaki ama olsun lan..kız beğenmiş işte..eyvallah..

"ee iyi nilay? güzel bir şey tabi beğenilmek..sevindim, böyle bir şey beklemiyordum (:"

böyle ılımlı yaklaşıp dalgayı bırakınca nilay da sevindi, lan sanki bacına alıyorsun beni, te allahım..şu kızlar arası erkek paslama-ayarlama cicişlikleri yaktı yıktı beni zaten.."çhhok hoş kızdırr..çok kafadığğğrrr..çok şekeğğrr bir kızdırrğğğ"

"ne düşünüyorsun peki? (:"

"bilmem? ne düşüneyim?"

"ya, beğendin mi..şey, hatırlamıyormuşsun tamam..da, hani konuştursam sizi..ya da sen işte gelip konuşsan, biraz ilgi göstersen, tanısan kızı? belki sen de seversin? bu sefer aklında kalır "

"oo hoho..sen nilaya bak helee, büyümüşte çöpçatanlık yapıyor (:"

"yaa öyle deme..cidden ben yakıştırdım sizi..öyle çöpçatanlık filan değil..ikiniz de arkadaşımsınız, mutlu olun isterim..o yüzden"

"ve mutlu edici olarak da beni mi seçtin? beni? emin misin? x)"

"ne var? gayet de mutlu edebilirsin herkesi..beni ediyorsun mesela? ki ben kolay mutlu olmam "

"ya o ayrı, o ayrı canım..sevgililik bilmem ne işin içine girince, şartlar değişiyor..senle de sevgili olsaydık emin ol burnundan gelirdi x)"

"senin mi? benim mi? "

"ehehe..e tabi sende az değilsin, hakkını verelim :p"

telefonum yeniden titredi..

"senin kampanyacılar gene galiba?" deyip gene lafın güzelinden sokuşturdu nilay hanım..

pis pis gülüp mesaja baktım,

"kafeden aldım numaranı. bir şey sormak istiyorum sana."

"anladım (: sor? iyi misin diye sormuştum bu arada, iyi misin?" diye yanıtladım..
nilaya döndüm yeniden,

"tamam, konuşuruz.. insanlarla tanışmak iyidir her zaman (: ama şey diyorum..ben böyle konuşup ilgi gösterince, sonradan da iş olmazsa, üzülmesin kız?"

"beğenmezsem mi demek istiyorsun? (: ..yok bir şey olmaz.. mantıklı kızdır eda, hem ben beğeneceğini düşünüyorum zaten, bir konuş bakalım, dikkatli, alıcı göz bak.. senin aklın başka yerlerde olduğu için kızı fark edememişsindir olumm (:"

"doğrudur..bu aralar biraz.. kafam iyi.. sınavlardı filan derken..(:"

"hı hı evet.. sınavlardandır.. (:"

güldüm ben de..çakal ya..yüzünü ellerimin arasına alıp yanaklarını mıncırdım, ileri geri sarsaladım, bir tane be bu kız..her şeye rağmen kendimi şanslı sayacaksam eğer, buna sebep nilay, tolga gibi arkadaşlara sahip olmamdır..bir gün herkes beni terk etse, sırtını dönse, dünya üzerime yıkılsa, yine gelip beni o enkazdan çıkaracak olanların onlar olduğunu bilirim..

"yalnız kıza bir şey belli etme tamam mı lütfen, beni söylediğime pişman etme?"

"hayır ya, olur mu öyle şey, o kadar da öküz değilim canım x)"

"iyi işte.. öyle çok öz güvenli de takılma, hani nasılsa kız garanti felan diye düşünüp.. garanti değil, cidden, belki de oturup konuştuktan sonra o seni beğenmez, belli olmaz bu işler :p"

"tabi tabi x)..sen onlara takılma canım..ben belli etmem.. öyle hor da görmem asla.. zaten bunları en iyi sen biliyorsun be, yoksa söyler miydin bana? hemcinsini satmazdın "

güldük gene karşılıklı.. internette sörfümüze devam ettik şakalaşa gülüşe.. arada ben de buna takıldım, "sana da birini bulmak lazım, yaşın geçiyor" diye, 

"bul valla itiraz etmem" deyince şaşırdım,

"hadi yaw? ben yok istemem deyip naz yaparsın sanmıştım :p" dedim..

"niye istemeyim yaa.. istemiyorum diyen yalan söyler..kim istemez ki sevdiği bir sevgilisi olsun? o istemiyorum diyenler ya karşısındakini beğenmiyordur ya da hormonlarında problem vardır :p"

"ooou nilay sen bugün baya şaşırttın beni yalnız x)"

"ne var len..(: "

"bilmiyorum valla epey açık fikirli gördüm seni, bravo "

"geç sen dalganı geç (:"

"yok be, dalga geçmiyorum, ciddiyim gayet, hoşuma gitti böyle düşünüyor olman" deyip diplomat edasıyla elini sıktım (:

tekrar mesaj geldi, nilaya baktım göz ucuyla, imalı bakışlarıyla karşılık verdi..hey anasını yea..

"kim bu mesajlaştığın? merak ettim..ama ısrar etmem söylemek istemezsen"

telefon elimde, bir yandan gelen mesajı açarken cevap verdim,

"o kız" 

"o kız?"

"şu kafeden peşinde çıktığım.. numaramı bulmuş, onunla mesajlaşıyoruz"

doğruyu söylemek gibisi yok.. nasıl rahatladım bilseniz.. yeter yea.. bıktım yalanlardan..

nilay da kıvarmadığımı görünce fazla üstelemedi, sakin bir gülümsemeyle,

"iyi bakalım..ne olduğunuza karar verirsiniz inşallah" dedi..

"hayırlısı (:" 

mesajı bir açtım beyler.. paragraf gibi..

böyle paragraf mesajları zamanında ebrudan alıyordum bilirsiniz.. genellemeleri pek ciddiye alan bir insan olmamakla beraber, genellikle, size bir kız bu tarz uzun mesajlar gönderiyorsa (mesela, konuşmakta-flört tarzı bir şeyler yaşamakta olduğunuz kız, nasılsın? neler yaptın? diye sorduğunuzda size uzuun uzun bütün gününü anlatıyorsa, orada ışık var demektir.. yoksa kim uğraşır aq iki saat tıkır tıkır mesaj yazmakla..) size karşı duyguları belli bir levelin üzerindedir.. buna kendi hayatımdan bir sürü örnek verebilirim, eminim ki sizlerinde bu tarz örnekleriniz vardır.. uzun mesaj yazan kızlara dikkat kısacası.. onları ayrı bir yere alalım

paragrafın geneli aklımda değil elbette, kurgulayacak durumda da değilim, günlüğe de komple geçirmemişim..ama ana fikir, "amacımın ne olduğu?" yönünde..

bana kızgınlık-sitem içeren bir sürü ifade var.. tüm bunlara rağmen burnundan kıl aldırmayan, artist bir hava da var.. sonuçta insan, önemsemediği birine kırılmaz..ama bu kız öyle bir dil kullanmış ki, ne şiş yansın istiyor ne kebap..

tüm bunların sebebiyse onu iki kez masada bekletmem.. ilkinin nedeni bence hoş görülebilir bir neden, dışardan bakıldığında..(aman içini karıştırmayın) dünkü olaysa, bence yine burçinin abartması..ne vardı kızım öyle fırlayıp gidecek kadar.. beş dakika daha sabretsen senin yanındaydım işte?..

fazla dramatize ediyor.. sizce de öyle değil mi?
"amacın ne?.."

"dengesiz davranıyorsun.."

"hala nasıl biri olduğunu anlayabilmiş değilim.."

ithamlar.. ithamlar..ne yazayım ki ben şimdi bu kıza.. dengesiz demiş.. asıl dengesiz sensin be..en basitinden, benden hoşlandığını adım gibi biliyorum, ama bugün ayağına gelip, "senden hoşlanıyorum" desem bana "zamana ihtiyacım var, düşünmem lazım" diyecek bir potansiyeldesin..ben sanki seni anlayabildim..peh..ben de seni anlayamadım?

nilay yüzümdeki hayal kırıklıklarını görmüş olmalı ki, "ne yazmış?" diye sordu endişeyle.. telefonu eline verdim.. biliyorum..biliyorum.."ilişkinin gizliliği" ilkesine aykırı böyle hareketler..ama yardıma ihtiyacım var..hem nilay yabancı sayılmaz..

bizimki okudu mesajı.. okudu..okudu, sonra gözlerini kaldırdı ekrandan bana doğru,

"ayarı vermişsin ha" deyip bıyık altından bir gülüş ekledi..

"ne yazayım ben buna şimdi ki?" dedim saf saf..

"tsigalko.. kız senden hoşlanıyor abicim (: ..ne yazarsan yaz, fark etmez, biraz alttan alabilirsin ama mesela.. kafana göre takıl.. hayret ben anlayamıyorum bu kızlara cidden ya..kaç yaşında bu? kesin yeni demi? 1. sınıf?..cık cık.. nasıl böyle mesajlar gönderebiliyorlar anlayamıyorum... resmen teslim olmuş sana?"

salaklığım bir derece daha arttı,

"şey nilay.. doğru mesajı okuduğundan emin misin sen? bir bakayım?" deyip eline hamle yaptım, vermedi,

"evet evet.. neyi açtıysan onu okuyorum işte.. tsigalko bunda anlaşılmayacak bir şey yok.. resmen "bana açıl artık" gibi bir şeyler var burda..oha o kadar odun musun ya? (:"

"kız.. kızım ne alakası var? baksana resmen posta koyuyor bana, ne açılı saçılı?"

pis pis gülmeye devam ederek,

"haa.. öyle yani.. yani, sen kızları bu noktaya kadar getirmeyi biliyorsun, o noktaya kadar aklın eriyor, cin gibisin maşallah, ama buradan sonra birden salaklaşıyorsun.. niye? teklifi de kız yapsın diye mi?..onu da mı o yapsın yani? eh o yapsın tabi, o yapsın ki sen ilerde terk ederken bahanen olsun demi?..yazık kim bilir neler çektirdin kıza daha çıkmaya bile başlamadan, demek ki o yüzdenmiş dünkü yüzü neydi öyle.. allak bullak.. bizi de resmen dövdü gözleriyle... aah tsigalko ah..deli edersin sen adamı.."

anaa.. dövüyorlar lan?..biri mesajla, uzun menzilli olarak, diğeri de elinde telefon, yarım metre mesafeden... dövüyorlar.. bildiğin ağzımın üstüne vurdular..

ben iyiden iyiye afallamış şekilde nilaya bakmaya devam ediyorum.. hiç şaka yapar gibi bir hali de yok hani.. gayet ciddi yüzünün ifadesi.. kızgın hatta..bir an da burçin in ruhu içine kaçtı sanki.. karşımda o oturuyor..

"sen.. eğer kendinden eminsen, bu kızı çağır bir gün bir yere, oturt, konuşun.. çünkü bunun tartışılır bir tarafı yok.. kız neredeyse yalvarıyor "öküzz gör artık" diye.. emin değilsen de bırak gitsin daha fazla oyalama.. şimdi de alttan al..üzgünüm, sana kendimi iyi tanıtamadım filan yaz..yaz yaz! görücem yazdığını.."

"niye böyle aşırı tepki gösterdin ki canım, senin benim tarafımda olman lazım.. yardım istedim senin bir dövmediğin kaldı :/"

"taraf diye bir şey yok ki tsigalko..her zaman aynı şeyi yapıyorsun..bak, mertçe değil tamam mı?..hoş değil yani bu şekilde.. aklını bulandırmak.. oynamak, kıvırtmak.. benim bildiğim bunları ilgi arsızı kızlar yapar, sen nasıl zevk alabiliyorsun ki.."

"ama.."

"tamam işte anlatmadın mı bana da? yok haftalardır bakışıyormuşsunuz filanmış falanmış.. daha hala neyi bekliyorsun ki sen de bir şeyler hissediyorsan? illa o mu gelsin ayağına? kız zaten yapacağını yapmış.. amaann yani fiyakan bozulmasın" deyip elime verdi telefonu.."eda işini de söylemedim farzet.. unut"

"ama.."

"hadi hadi canım.. senle kimseyi tanıştırıp bir de vebal alamam üzerime.."

ohaaa yeaaa... 

mesajı tekrar tekrar okudum... tamam sitem etmiş.. kızgınlık var.. belli oranda bir "bir şeyler yap artık?" çağrısı da olabilir belki ama, bu kadar ağzıma sıçılacak ne var ki?..allahım ya..nilay sana da geliyorlar arada sırada ha..sen de az deli değilsin... bana kızacağın vardı demi içten içe? bahanen de bu oldu.. nerden gösterdim mesajı..

"burçin, sen böyle yazınca kendimi çok kötü hissettim. galiba sana kendimi pek iyi tanıtamadım, bir de sanki her şey üst üste geldi. üzgünüm bunun için, eğer sen de istersen, başka bir yerde oturup konuşalım biraz, bu şekilde bilmeni istemiyorum beni, özür dilerim seni üzdüysem."

nilayın gözüne soktum telefonu, "nasıl iyi mi!!!"

bir şey demeden somurttu..

mesajı gönderdim..
http://fizy.com/#s/1tjuo2 

şutu çekip golü atamıyorsun dediler lan bana resmen.. :/

çocuklar gibi küskünleşmeyi sevmesem de, genelde neşeli, canlı bir insan olduğum için, bu role büründüğümde çok fark edilir bir durum oluşuyor ve genelde istediğimi alıyorum..

tahmin edebileceğiniz gibi gene böyle davrandım..çok bozulmuştum..somurtmalıydım..cidden..evet, aynen böyle..somurt..önüne bak..yüzüne gergin-endişeli bir ifade ver..çok üzgünsün..küskünsün..afferinn..işte böyle..

bu şekilde davranıp nilaya orada yokmuş muamelesi yapmamın ardından bir kaç saniye geçti, geçmedi, kolumda hissetim elini..

"bak bozul diye söylemedim onları..ama güzel bir huy değil bu tsigalko..sana bir benzerini yaptılar diye hayata küstün, şimdi sen niye aynısını yapıyorsun ki insanlara?"

gene bel altı vurdun nilay eyvallah..genelde hoşuma giden şu dobralığın, kimi zaman da can sıkıcı olabiliyor..dost acı söyler gerçi..neyse..

"haklısın" dedim.. "ne desen haklısın..iyiden iyiye pezev... nasıl bir adam oldum ben böyle demi?"

kolumdan çektiği elini sırtıma doladı..ben de koyverip omzuna bıraktım kendimi..saçlarımı karıştırırken devam etti, "insanlara umut verip sonra da yarı yolda bırakmak kadar kötüsü olamaz..sen de iyi biliyorsun bunu..ben de iyi bilirim..o yüzden, kimseyi umursamıyorsan bile, benim hatrıma dikkat et biraz buna..herkes çıkıyor, ayrılıyor, en masum dediğin kızların bile ayda bir sevgili değiştirdiğini düşünürsek..bu işler kolay gibi görünüyor ama kolay değil..sen, çok umut veriyorsun..mine, ebru..sonra bu kız..burçin miydi adı..madem ciddi değilsin, olamıyorsun..o zaman en azından baştan uyar insanları ya da ne bileyim ona göre insanlarla takıl?"

kesinlikle haklısın nilay..zaten benim yaptığım da bu.."ona göre insanlarla takılmak"... benim biraz geç keşfettiğim şeyi, şimdi de sen bana söylüyorsun..sanki zihnimi okur gibi..beni bu kadar iyi tanıdığın için teşekkür ederim, demek ki önemsemişsin..teşekkürler..

omzundan kalktım, "bu kadar..dramatikleştirmeye ne gerek var aslında?" dedim.."ben kimseye umut filan verdiğimi sanmıyorum..hem diyelim ki verdim..ne olacak? vermiş olsam bile..o kızların etrafında benim gibi, benden kat kat üstün ne adamlar vardır bilmiyor musun?..ben umut veririm, baktı ilerisini götüremiyorum, bırakır gider..bu kadar basit..mesele mi yani bunlar kızlar için? biri giderr biri gelir?"

kafasını sağa sola salladı.."bak işte..o kadar basit değil tamam mı..bir yere kadar haklı olabilirsin, sonuçta kızlar istenen konumunda evet..talipler, elimizi sallasak ellisi filan..hele biraz da elin ayağın düzgünse zaten, resmen domates seçer gibi adam seçiyorsun (: ..ama aklı başında olan bir kız, ayağına gelenler arasında seçim yapmak zorunda değil ki? neden dünyasını daraltsın? gider, o beğenir, kendisi seçer, onu seçenler arasında tercih yapmaz.."

"hıı..yani götünde pervane o kadar adamı beğenmiyor da beni beğeniyor..niye, daha mı uzak bir hedefim diye? macera olsun?.."

gülmeye başladı,

"o yüzden herhalde (: yoksa bu orman kaçkını tiple o kızları götürmenin başka bir açıklaması olamaz x)"

"teşekkür ederim hunga munga!(:" 

gülerek yüzüme şaplattı bir tane... eh, üstündeki gerginliği aldık..buna da şükür..

"ben yarın eve gidiyorum bu arada" dedim sırıtarak,

"aa? finaller öncesi kaçamak yapıyorsun ha (:"

"aynen ya..çağırdılar..şimdi gitmezsem bir daha da fırsatım olmaz"

"e müzik işi ne olcak?"

"ayarladım ona göre, bir dahaki program taa cumaya gene zaten"

"iyi bari..selam söylersin sizinkilere (:"

"aleyküm selam..seni de götüreyim mi bir ara? gelininizi getirdim derim :p"

"x) iyi düşün bence, bak sizinkiler beni çok sever, sonra almak zorunda kalırsın (:"

"doğru bak o riske girmeyeyim şimdi (:"

":p"

biz böyle şirinlik yapa duralım, bir kez daha titredi telefonum, nilay benden önce reaksiyon gösterdi, 

"ne yazmış çabuk oku çabuk.."

mesajı açtım, nilay dibimde..allahtan burçinden geliyor gene..lan elif..paranoyak ettin beni ha..

"tamam konuşalım"

yuh..yarım saatte bunu mu yazdın yani?

ee tabi biz alttan aldık, özür diledik, üzgünüz dedik filan..az önce paragraf yazan hatun bir anda iki kelimeyle lafı tıkayıverdi..sen devam et diyor yani..şimdi yeri ayarlıycaz, zamanı ayarlıcaz..artık bundan sonra bütün ataklar, istekler, adımlar, hepsi bizden gelecek..niye? çünkü alttan aldık..tebrikler, bravo..

nilay da baktı şöyle bir ekrana, tak ağzını açacaktı ki,

"yarım saatte bunu yazmış" dedim imalı bir bakışla..o ne demek istediğimi anladı, size az önce yazdığım cümlelerin hepsini duymuş kadar oldu o bakış ve ses tonumda..

"evet..konuşucaksınız işte?" deyip kaçmaya çalıştı ama bırakmadım,

"özür dileyip alttan alınca da böyle oluyor işte bak gördün mü?" dedim..

kaş göz yaptı..bir şey demedi..ah kızım ah..bana saydırdın demin ama, siz ne mendebursunuz sizzz... kız milletine ne yaparsan mübah abicim..süründüreceksin..yoksa seni süründürürler..neyse..artık olan oldu ama, ben illa ki yine bir ara ipleri elime alırım nasılsa..

"ben yarın bursaya gidiyorum, ailemin yanına. döner dönmez buluşuruz" yazdım bende..

daha sonra da cevap gelmedi..

belli ki bu, sessiz ve artistçe bir evetti..artistçe... neden? çünkü işler artık onun kontrolünde..

ya da o öyle sanıyor diyelim
http://fizy.com/#s/2b3ati 

bursaa..bursa..

ailem..yeni mahallem..deniz manzaralı balkonumuz, yeni odam..evet hala yenisiniz..öyle bir yaz da alışılmıyor malum..nerede o eski cümbüş..sokaktan eksilmeyen çocuk sesleri..komşuların balkondaki sohbetleri, çınlayan kahkahaları..

şimdi sadece kuş ve böcek cıvıltıların bozduğu, uzaklarda koyu mavinin durgun durgun salındığı sessizlik, bir portre gibi duruyor önümde..

gurbette okumak, o gurbetin adı istanbul da olsa, izmir de olsa, paris de olsa, londra da olsa zor be beyler... neresi olduğu fark etmez..adı tek..gurbet..

eve aylar sonra her gelişimde, kardeşimi biraz daha büyümüş, annemi, babamı biraz daha yaşlanmış buluyorum..zaman nasıl da geçiyor..bensiz..onlarsız..kimseye ihtiyaç duymadan..kimseye ihtiyacı olmadan..zaman, kimine ilaç, kimine zehir olacak şekilde..geçiyor..

pazar öğleden sonra geldiğim bursadan, perşembe sabahı ayrılırken de yine benzer düşünceler içerisindeydim..

nasıl da geçiyor..hiç acıması yok ulan..allahı yok bu saniyelerin..saatlerin..dini, imanı yok..

bilmem söylememe gerek var mı? yine klasik kavuşma ve ayrılışların yaşandığını..anneannemin, sanki hala ilk defa gidiyormuşumcasına gizli gizli gözlerini silerek el sallayışını anlatmama gerek var mı?

ya da "kız arkadaşınla aranız nasıl?" diye yarı esprili, meraklı sıkıştırmalarını anlatmama gerek var mı? ve benim gene..tekrar ve tekrar müstakbel gelinlerini, ebrunun mazide kalmış fotorağlarındaki hali olarak bilmelerini sağladığımı söylememe gerek var mı?

burçinle mesajlaşmalarımızdan bahsetmeme gerek var mı? ve tabi onların bunu bambaşka birine yormalarını..

babamı fifa da yendiğimi söylememe gerek var mı?

ya da kardeşimin yanımda parmak uçlarında durup "baak! sana yaklaştı boyum x)" diye sevimlilik yaptığını?

aile işte..başka bir şeye benzemiyor..dışarıda, kaplan, aslan,sırtlan, akbaba ya da her ne haltsa o olan tsigalko, ana babasının kollarında, anneannesinin dizinde yine kuzu oluyor..ve ona en çok da, böyle zamanlarda, geçici de olsa hatırladığı eski, masum zamanlarından kalan hatıralar koyuyor..

keşke öyle kalabilseydim..

keşke ben de normal olabilseydim..keşke..

ama..yaradılışında, mayasında kötülük olmayan biri, sonradan kötü olabilir miydi ki?..sonradan kötü olabildim mi dersiniz? becerebiliyor muyum?..fena sayılmam ha?..gerçi, özümde ne vardı onu da bilmiyorum ya... bana, uzun süreler boyunca zorlama gibi gelen, ama artık alıştığım bu halim, belki de zaten benim "böylesine sevgi dolu bir aile ortamına düşmeseydim" dönüşeceğim şeydi zaten..

kendimi kaybettim sanarken, 

kendimi mi bulmuştum yoksa üzerime örülmüş el emeği "iyi insan" maskesinin ardında..

perşembe günü öğleden sonra geldim öğrenci evine, dostlarla yapılan hoş geldin, beş gittin muhabbetinden sonra odama çıkıp biraz uzandım..güç toplamalıydım..yol yorgunluğu malum... akşama da burçinle buluşacağız..yol yorgunu olursun, hafta sonuna erteleyelim filan dedi ama..ben ısrar ettim..çünkü öbür türlü gene dönüp dolaşıp bize uğursuz gelen kafede buluşmak zorunda kalacağız, yarın program, iki gün sonra da yılbaşı zaten..o yüzden bu gün buluşmak en iyisi..

buluşma yerimiz neresi mi peki..

bizim ev?..
panpalar, bir haftalık aranın ardından, hikayeyi de bir gecede bir hafta kadar ileri taşımayı başardık,

bu gecelik bu kadar olsun, yarın gece kısmetse gene geleceğim, görüşmek üzere,

not: yorumlarınıza ve mesajlarınıza teşekkür ediyorum ayrıca (: onları cevaplayarak sahuru bekleyeyim artık
herkese iyi geceler, panpalar babamla maç sonrası geyiklerini izliyorum, malum vaslui ye yaslıyiverdik

geç vakit gelmeye çalışacağım, olmazsa da affola, ramazan ramazan küfretmeyin, görüşmek üzere (:
iyi geceler panpalar, yarım saat içinde geliyorum
hadi başlayalım bakalım (:
öncesinde soğuk, sonrasında ılıman ve nihayetinde sıcağa dönüşen yaklaşık bir haftalık mesajlaşmaların meyvesini bu gece alıyorum..

durağa burçin i almaya giderken, aklımdan bu işi ne kadar ciddiye aldığıma dair kuşkular geçip duruyor..yok be abi..o değil.. yani, aradığım kadın değil.. gerçi bir kadın arıyor muyum? o da tartışılır tabi. yine de, hafta boyunca, evde olmanın da verdiği mülayimlik ve iyi çocuk ruhiyeti, ayrıca nilay ın, kıza doğru harekete geçmem, adım atmam minvalindeki kulağıma küpelenmiş laflarının etkisiyle, gerçekten çok efendi ve "iyi çocuk"lara yaraşır bir şekilde performans göstermiş, nihayetinde, bin bir türlü yerden döndürerek işi bizi evde buluşmaya bağlamıştım.

sakin sakin misafir edicez işte lan.. yemiycez..yani, o öyle biliyor..ben de öyle düşünüyorum zaten.. önce bir nabız almak lazım, zira şeytan da uyarmıştı, bu kız "benim bildiğim kızlar" a benzemiyor olabilir.. bakıcaz..

şayet benzemiyorsa, o zaman ne olacak peki? ne olursa olsun bea.. tamam, kalp kırmıcaz, cici kızları üzmeyeceğiz filan dedik de, o kadar da değil aq..hem ben mi başlattım? o başlattı? uzaktan uzaktan süzmeler, gülümsemeler.. üstüne bir de güzel kız.. kusura bakmayın artık..

burçini karşıladım, önce tokalaştık, sonra ben "bu ne bea böyle" dercesine imalı şekilde gülünce gündeki teyzeler styla öpüştük..

"naber? tatil iyi gelmiştir, nasıldı bursamız?" diye sordu hemen,

"değişen bir şey yok, bıraktığımdan biraz daha soğuk buldum ama (:"

"eh, bizim memleketin kışı sert olur zaten (:"

"sen nasılsın?"

"iyi bende ya..bildiğin gibi (:" dedi günde 8-10 saate varan mesajlaşmalarımızı ima ederek,

apartmana doğru yaklaşırken,

"teşekkür ederim geldiğin için" dedim,

"ben teşekkür ederim... davet ettiğin.. için"

kısa bir bakışma ve gülümsemeler..

biraz gerginlik var üzerinde.. hissedebiliyorum..başta kızıyordum bu kasıntı, tripkolik hallerine ama, artık daha iyi anlıyorum onu..

küçük be abi daha.. çok küçük..ilk senesi, hatta ilk dönemi daha üniversitede, o da herkes gibi gurbette.. yuvadan uçmuş, küçük bir kuş.. kendi kanatlarıyla yol almaya çalışıyor.. bütün o bilmiş, ağır abla görüntüsünün altında saf bir çocuk var.. zaten bu kadar kasmasının da, sanki "ortamların kızı"ymış gibi görünmeye çabalamasının da,gözlerini devire devire içtiği sigarasıyla adeta sevişerek feleğin çemberinde turlayan kadın imajı yaratmaya çalışması da bu yüzden..

sert, sağlam, kararlı ve tecrübeli görünmeye çalışıyor..

peki ben yer miyim? evet, aslında başlarda gayet yedim (: ama şimdi anlayabiliyorum... e beyler, ben sanki farklı mıydım ondan o yaşımdayken? bundan 2.5 sene evvelki hallerim geliyor da aklıma..ne çok büyümüşüm..ne çabuk büyütmüş beni, gerek kendimle, gerekse etrafımdakilerle olan duygusal muharebelerim.. sanki 30-40 yaşında adammış gibi konuşuyorsun demeyin.. belki 2,5 sene geçti ama onun 2-3 misli büyüdük ben.. yaşlandım yaşadığım karambollerin ve kaosların içinde..

neyse işte.. öyle..

yavaş yavaş bütün bölgelerini explore ettiğim bir age of empires haritası gibi burçin, kırılgan, henüz masum..ama kirlenme potansiyeli de çok yüksek.. bakalım minik kuşla imtihanımız nasıl geçecek..
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol